10 Nisan 2013 Çarşamba

ROMA'da ULAŞIM

Roma'da ulaşım her şekilde çok kolay sağlanıyor.  Belediye otobüsleri, tramvaylar, elektrikli otobüsler, metro hatları , kiralık bisikletler, motorsikletler. Bulunduğunuz yere göre  işinize gelen  ulaşım aracına binebilirsiniz.

En önemlisi nerede konaklayacağınız. Bence Termini tren istasyonunun bulunduğu bölgede ya da çevresinde konaklamak iyi bir fikir olabilir. Çünkü otobüslerin ve tramvayların çoğu, şehir gezisi yaptıran tur otobüsleri , havaalanına ulaşım sağlayan araçların hepsi oradan kalkıyor. Ek olarak A ve B metro hatlarının kesişme noktası.

Fiumicino havaalanından şehre ulaşmak için treni seçerseniz eğer, kontrolden geçtikten sonra kapıdan çıkmadan sağa dönüp alt kata inmeniz gerekiyor. Orada yarım saatte bir kalkan Leonardo Expresi gene yarım saatte şehir merkezine ulaşım sağlıyor. Ücreti 14 euro. Bilet iki ay süreyle geçerli. Dönüş için de alabilirsiniz. Roma Termini istasyonu bayağı büyük bir gar. İçinde turizm ofisi de bulunuyor. Ayrıca kafeler, alışveriş mağazaları, restoranlar, magazin-kitap satıcıları aklınıza ne gelirse var. Alt katta Conad isimli bir marketten günlük alışverişinizi de yapabilirsiniz.

Fiumicino Havaalanı-Termini arası çalışan Terravision otobüsler 6 euro.  Yaklaşık bir saatte  ulaşım sağlıyor. Ayrıca gene havaalanından kalkan shuttle otobüsler var. Ücretleri daha yüksek.

ROME PASS KARTI: Roma'da en az üç günlük vakit geçirecekseniz Rome Pass kartı almanızı öneririm. Vatikan için ve havaalanı-şehir transferi için geçerli değil fakat bütün otobüs, metro, tramvaylara defalarca binebiliyorsunuz. Ayrıca ilk iki müzeniz ya da etkinliğiniz ücretsiz. Diğerleri yüzde elliye yakın indirimli. Zaten iki müzeye girmek kartın ücretini çıkarıyor. Yüzlerce kişinin beklediği kuyruklara girmemek de  güzel bir şey. Roma'da ellerinde Rome Pass kartı olduğu halde uzun kuyruklarda bekleyenleri gördüm. Böyle bir durum gerekmiyor. Görevliye söylüyorsunuz ve ayrı  bir sıradan içeri alınıyorsunuz.

Rome Pass kartını havaalanındaki ve  Termini istasyonundaki turizm ofislerinden (30 euro) alabilirsiniz. Aldıktan sonra arka yüzüne adınızı soyadınızı yazmanız ve tarih atmanız gerekiyor.Turizm ofisleri havaalanında konrolden geçtikten sonra sağda, Termini tren istasyonunda Via Marsala kapısından girince solda bulunuyor. Ayrıca birkaç büfede de satıldığını gördüm. Rome Pass zarfının içinden bir de şehir haritası çıkıyor. Bu haritanın güzel yanı arka yüzünde bütün ziyaret edilecek yerlere hangi ulaşım araçlarıyla gidebileceğinizi göstermesi. İnsana çok zaman kazandırıyor.

Roma'yı nasıl gezmeli? Birbirine yakınbölgeleri peşpeşe gezmek

zaman kaybetmeme açısından iyi bir planlama olabilirYa da bu işi yapan şehir turu otobüslerinden faydalanabilirsiniz. Bu otobüsler Termini tren istasyonunun önünden kalkıyor. Bir kaç firma var fakat Trip Advisor adlı siteden firmalar hakkındaki yorumları,  gitmeden okuyun derim.

Benim fikrime göre , her bölgeye sık sık giden ATAC otobüslerini kullanmak en güzeli. Bizim halk otobüsleri gibi. Aslında gezilecek mekanlar birbirine yakın sayılır. Fakat hem gidiş hem  gezinme hem de dönüş olarak  düşünülürse yürümek biraz yorucu olabiliyor. Bir bölgeye ulaşım aracıyla gidip  oradaki  birbirine yakın  yerleri ziyaret etmek uygun olabilir.

Gezi güzergahlarını mekanlara göre şöyle sıralayabilirim.

PIAZZA VENEZIA: Piazza Venezia, Palazzo Venezzia, Vittorio Emanuele Anıtı, Colosseo, Foro Romano, Palatino, Domus Aurea.

 SANPIETRO -VATİKAN: Otobüs ile gidilirse Cavalleggeri durağında inmek gerekiyor. 64 numara çok sık geçiyor. 19 no.'lu tramvay ve metro A ile de gitmek mümkün. Gezi sonrası yakındaki Castel Sant' Angelo kalesi ziyaret edilebilir.

TRASTEVERE: Termini'de H otobüsüne binilerek gidilebilir. Trastevere gezilir. Dönüşte aynı otobüsle Musei Capitolini ziyaret edilebilir. Tekrar Venezzia meydanına gidilebilir. Ya da Trastevere'den 8 no.lu tramvaya binilip Largo di Torre Argentina meydanında inilip gezilir.

PIAZZA SPAGNA: Metro A hattı ile ya da otobüsle gidilip, Piazza Spagna, Spanish Steps,  Piazza del Popolo, Galleria Borghese gezilebilir.

PIAZZA NAVONA, Pantheon, Fontana de Trevi de birbirine yakınlar. 



                             ROMA OTOBÜS DURAKLARINDAN BİRİSİ




Fermata durak anlamına gelir. "u" harfi gündüz otobüslerini, "n" harfi ise gece otobüslerini gösterir. Her otobüs durağında, geçen otobüslerin numaraları, başlangıç-bitiş ve ara durakları yazar.

Otobüs biletleri Tabacchi yazan dükkanlardan, ana otobüs duraklarından alınabilir. İsterseniz  metro, otobüs, tramvay dahil geçerli günlük bilet alabilirsiniz. (4 euro.)

Metro durakları ziyaret edilecek yerlere çok yakın değil. Sadece Metro A, Colosseo'nun tam önünde duruyor.
Bir de Flaminio durağı Piazza del Popolo ve Octaviano durağı Vatikan için, Spagna durağı Piazza Spagna için  uygun olabilir.

Vatikan'a gitmek üzere sadece zevk için Termini'den kalkan 19 no.lu tramvaya binmek istedim. Fakat hareket aralığı sık değil. Vatikan müzeleri de randevulu giriş yaptığından  geç kalmamak için otobüse binmek zorunda kaldım. 64 no.lu otobüs dedikleri gibi tam turist otobüsü. Birçok turistik yerin önünden geçerek Vatikan'a gidiyor ve durakta peşpeşe üç otobüs bile görebiliyorsunuz. Öndekiler kalabalık diye üçüncüsüne binmiştim ve o da hemen dolup hareket etmişti.

Dediğim gibi Termini tren istasyonunun yanındaki Cinquecento meydanı otobüslerin kalkış yeri. Duraklarda hepsinin gideceği yerleri gösteren tabelalar var. Ayrıca görevliler de çok yardımcılar. Her soruyu cevaplıyorlar.




                                      

6 Nisan 2013 Cumartesi

PIAZZA NAVONA (Navona Meydanı) - ROMA

                                                      NAVONA MEYDANI


 
Roma'nın batısında yer alan, bölgenin en canlı meydanlarından biri.  Eskiden bir stadyum üzerine inşa edildiği için oval-dikdörtgen  bir yüzeye sahip.
Kafeleri, restoranları, açık hava sanatçıları, resim satıcıları ve tabii ki yoğun ziyaretçi kalabalığıyla çok hareketli bir meydan.

                                                                                                   
                                           
                                          DÖRT NEHİR ÇEŞMESİ
                 
  Meydanda bulunan üçlü çeşme grubunun en ortasındaki "Dört Nehir Çeşmesi" (Fontana dei Quattro Fiumi), İtalyan  sanatçı Bernini'nin eseri. 1647-51 yılları arasında yapılmış. Bir dikilitaşın etrafında bulunan  figürler, dört  kıtadan dört nehri temsil ediyor.
                                                                                   
 Afrika kıtasından Nil, Avrupa'dan Tuna, Asya'dan Ganj ve Amerika'dan Rio de la Plata nehirlerini. Nil nehrini temsil eden figürün başı örtülü ve önünde bir palmiye bulunuyor.
                                     
                                           NEPTÜN ÇEŞMESİ
   
  
    Meydanın bir tarafında Neptün (Fontana del Nettuno)  çeşmesi var.


                                                  MOOR ÇEŞMESİ

Meydanın diğer tarafında ise Moor (Fontana del Moro) çeşmesi bulunuyor.


                                                                                                                                Çeşmelerin arka planında (üstte) barok mimari başyapıtlarından Sant' Agnese kilisesi  bulunuyor.  Dönemin ünlü mimarı Francesco Borromini tarafından17.yy.'da inşa edilmiş.



Navona meydanına  492, 87 ve 70 numaralı otobüslerle meydana ulaşmak mümkün. Hem gece, hem gündüz yürüyerek bile gidilebilir. Dediğim gibi çok hareketli bir yer. Sokak gösterileri yapanlar, portre sanatçıları, resim satıcıları alana renk veriyorlar. Restoranlarda fiyatların hayli yüksek olduğunu söylemeliyim. Fakat dondurmacılar çok bonkör. Neredeyse yalvarıyorum az olsun diye. Minicik külahın altı katı dondurma koyuyorlar. Özellikle Blue Ice markası revaçta. Eğer Pantheon'a giderseniz hemen yakınındaki bir sokakta Giolitti dondurmacısına uğramalısınız. Hakikaten çok lezzetli!  Gene de bizim Mado dondurmalarının yerini tutamazlar bana göre.

 Barok tarzdan da çok kısa bahsetmek istiyorum. 17. ve 18. yy.larda bütün sanat dallarında etkili olan, düz çizgilere karşı eğri çizgileri, simetriye karşı asimetriyi, durağan görünüme karşı dinamikliği savunan, özellikle resimde evrensel ışık yerine tek bir kaynaktan yansıtılan ışığı kullanmayı öngören bir sanat anlayışı. İtalya'da başlayıp sonraları diğer Avrupa ülkelerini de etkisi altına almış.  Dönem sanatçıları olarak Lorenzo Bernini, Francesco Borromini, Rubens, Rembrandt, Caravaggio gibi örnekleri sayabiliriz.

Navona meydanında da heykellerin ve mimari yapıların çok süslü olduğunu görüyoruz. Süslü kelimesi barok tarz için  iyi bir giriş tanımlaması olabilir. Mimaride özellikle dış cephelerde görülen bolca süslemeler, girinti ve çıkıntılar;  heykellerde çapraz duruşlar, duygusal ifadelerin yansıtılması, rüzgarın yarattığı dalgalanmalar göze çarpan özellikler. Böyle bir yerde de zaman geçirmek çok hoş oluyor.